Edebiyat,  Şiir

YARIN

çeyreği kalmış kuru ekmek

anne, hasta yatağında

üç kardeş, kendinden küçük

kayıp babanın hatırası

kapının ardında kaldı.

uyanmasın

anne, kardeş, hatıra…

kuru ekmek uyanmasın diye

güneş daha göstermeden yüzünü

kapıyı usulca çeker.

bir huzur dolusu insan yarını bekler.

elinde mızıkası

bir sanatçı endamıyla yürüyerek

ama alışmıştır boynu bükük yaşamaya

önüne hiç bakmadan

başı yerde yürüyerek

mesaisine gider.

bir umut dolusu insan yarını bekler.

köşedeki siyah camlı büfeden

iki dal cigara alır

tezgahtaki çakmakla yakar birini.

yarıladığında varmıştır işlek bir caddeye

söndürüp cebine koyar.

oturur kaldırıma

beresini açar önüne.

kaldırımda başlar sanat

her geçen gün farklı kaldırımda

sonra önüne bir metal parçası düşer,

gülümser.

bir gülüş dolusu insan yarını bekler.

akşam olur

mızıkasının metal tadı kalır dudaklarında.

yarım cigarayı yakıp eğer başını yere.

vakti yoktur ölümü düşünmeye

ekmek peşinde koşmaktan

kaldı ki ölüm bilecek yaşta değildir daha

cebinde yumruk yapmış elini

içinde birkaç kuruş

yuvaya dönerken içini çeker.

bir hüzün dolusu insan yarını bekler.

hava kadar soğuk elleriyle açar kapıyı

kardeşleri aç bekler kapı ardında

görür ki kuru ekmek yerli yerinde

hatıra yerli yerinde

yerli yerinde hüzün…

içi daralır birden

salondaki koltuğa bakar önce

sonra minik ellerine

bozukluklar savrulur yere

düşünür sonra

‘nasıl mezar kazar bu eller

bu minik eller

nasıl anne gömer’

bir ölüm dolusu insan yarını bekler.

Yazar: Enes Can

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.