
YARIN
…
çeyreği kalmış kuru ekmek
anne, hasta yatağında
üç kardeş, kendinden küçük
kayıp babanın hatırası
kapının ardında kaldı.
uyanmasın
anne, kardeş, hatıra…
kuru ekmek uyanmasın diye
güneş daha göstermeden yüzünü
kapıyı usulca çeker.
bir huzur dolusu insan yarını bekler.
…
elinde mızıkası
bir sanatçı endamıyla yürüyerek
ama alışmıştır boynu bükük yaşamaya
önüne hiç bakmadan
başı yerde yürüyerek
mesaisine gider.
bir umut dolusu insan yarını bekler.
…
köşedeki siyah camlı büfeden
iki dal cigara alır
tezgahtaki çakmakla yakar birini.
yarıladığında varmıştır işlek bir caddeye
söndürüp cebine koyar.
oturur kaldırıma
beresini açar önüne.
kaldırımda başlar sanat
her geçen gün farklı kaldırımda
sonra önüne bir metal parçası düşer,
gülümser.
bir gülüş dolusu insan yarını bekler.
…
akşam olur
mızıkasının metal tadı kalır dudaklarında.
yarım cigarayı yakıp eğer başını yere.
vakti yoktur ölümü düşünmeye
ekmek peşinde koşmaktan
kaldı ki ölüm bilecek yaşta değildir daha
cebinde yumruk yapmış elini
içinde birkaç kuruş
yuvaya dönerken içini çeker.
bir hüzün dolusu insan yarını bekler.
…
hava kadar soğuk elleriyle açar kapıyı
kardeşleri aç bekler kapı ardında
görür ki kuru ekmek yerli yerinde
hatıra yerli yerinde
yerli yerinde hüzün…
içi daralır birden
salondaki koltuğa bakar önce
sonra minik ellerine
bozukluklar savrulur yere
düşünür sonra
‘nasıl mezar kazar bu eller
bu minik eller
nasıl anne gömer’
bir ölüm dolusu insan yarını bekler.

GÜNEŞİN DİRİLİŞ SAATİ
Bunları da beğenebilirsiniz

Yıllanmış Prag
20 Aralık 2020
Irâkī’den Tut Elimi
11 Ekim 2020